CORONA UYARISI!..

Senem Önen, Corona virüsünün en yoğun olduğu iki ülkeden beri olan İtalya’da Akademisyendir ve tehlikenin farkındadır.

Senem Önen uyarılarını başlangıçla yapıyor ve şöyle diyor;  “İlk vakalar tespit edildikten sonra okullarda eğitime ara verildi. Halen ‘tatil edildi’ ibaresi kullanılıyor, bir tatil durumu söz konusu değil. İtalya’da da aynı şekilde anlaşıldı. Aileler çocuklarını alıp alışveriş merkezlerine gittiler ve hiçbir şey yokmuş gibi hareket ettiler. Bu nedenle vaka sayısı hızla yükseldi. Lombardia bölgesinin ve Milano’nun olduğu bölgenin kırmızı bölge ilan edilmesi planlanıyordu. Bunu duyanlar evlerinde kalmak yerine oldukları yerden kaçtılar. Aralarında virüs taşıyan da vardı o sebeple diğer yerlere de yayıldı .Marketlerde gıda bulamıyor değiliz. Türkiye’de de marketlere gidip bir şeyler depolamanıza gerek yok. Haftada bir kere ve aileden sadece bir kişi alışverişe gidiyor. Marketlere numaralı olarak alıyorlar bizleri, belli bir sayı üzerindeki girişi kısıtladılar..
Sosyal medyada özellikle eğitim seviyesi yüksek arkadaşlarımın aynı şekilde yaşantılarına devam ettiğini görüyorum. Elimize yüzümüze kolonya sürdük, mikropların yüzde seksenini öldürdük. Dolaşmaya devam edelim demekle olmaz.Yoğun bakım ünitesine ihtiyaç duyuluyor, insanlar solunum cihazlarına bağlanıyor. 300 yatak kapasiteli bir yere 3 bin kişiyi götürürseniz elbette yatak yetersiz kalacak ve birilerini seçmek zorunda kalacaklar. Şu anda doktorlar kimi kurtarabiliriz kimi kurtaramayız diye insan seçiyorlar. Ölenlerin büyük bir çoğunluğu yaşlı ama bu gençlerin hayatını kaybetmediği anlamına gelmiyor. İşin en kötüsü genç nüfus ortalıkta dolaştığı sürece virüs taşınmaya devam edecek.”

 Türk akademisyen, açıklamalarını tamamlarken de şu uyarılarda bulunuyor;

“Türkiye’de de yoğun bakım üniteleri, solunum cihazları sınırsız değil. Siz ortalıkta dolaştıkça hastalığın yayılma riskini artırıyorsunuz. Lütfen işi ciddiye alın. Bu sadece devletin ve sağlık çalışanlarının yapabileceği bir durum değil. Ciddi manada sosyal sorumluluk içeriyor. Lütfen iki üç hafta sosyal izolasyonu uygulayın, evinizden temel ihtiyaçlarınız dışında dışarı çıkmayın. Türkiye’nin Avrupa ülkelerinin geldiği noktaya gelmemesi için halkın sorumluluk göstermesi gerekiyor.”

   İşin ciddiyetini anladınız mı? Okullar tatil, eğlence yerleri kapalı, tribünler seyircisiz, adli duruşmalar durduruldu.. Ama halk sokakta.. Siz hala tehlikenin  farkında değil misiniz

   Sanıyorum kurallara uyan bir tek kişi var! O da sayın Cumhurbaşkanı Recep tayyip Erdüğan..

  Kaç gündür yok biliyor musunuz?  Ne gören var, ne de nerede olduğunu bilen.

……….

İTALYAN DOKTORUN NOT DEFTERİ

   Ölümlerin en fazla olduğu İtalya’da bir hastane doktorunun durumun vehametini anlatan not defterindeki anılarını okuyun. İçiniz sızlayacak, gözyaşlarınızı tutamayacaksınız.. İşte o notlar;

.Her gün yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği ve corona virüsün şu anki merkez üssü İtalya’da, bir doktorun Facebook hesabına yazdıkları dünya çapında viral oldu. Kuzeydeki Bergamo kentinde görev yapan Dr. Daniele Macchini, hastanede yaşananları savaşa benzetiyor ve muharebelerin gece gündüz kesilmeden sürdüğünü belirtiyor.

.Corona virüs salgınına grip denilmesine şiddetle karşı çıkan İtalyan doktorun mesajında tüyler ürperten detaylar var: “Yaşlı hastalar ölmeden önce ağlayarak bize yalvarıyorlar, en yakınları ile vedalaşmak için. Yakınları ile kamera aracılığıyla vedalaşıyorlar.

.Ölmeden önce bilinçlerini kaybetmiyorlar, komaya girmiyorlar: Can çekişiyorlar, boğuluyorlar, her şeyin farkındalar… Genelde karı koca aynı gün ölüyorlar. Çocukları torunları uzaktalar.

. Bu hastalık gripten çok çok daha ağır geçiyor. İnanın çok çok daha farklı. Lütfen ona grip demeyin. Alakası yok. Hastalar en az 7 gün 10 gün evde kalıyor, kimseye bulaştırmak istemiyorlar. Ateşleri çok yüksek. Ağırlaşınca geliyorlar çünkü artık dayanamıyorlar boğulma hissine. Nefes alamıyorlar. Oksijene ihtiyaçları var,

. Erken ya da geç hastaneye gelmeleri hiçbir şey değiştirmiyor. Son aynı son… Yaşlılar dayanamıyor. Hemşirelerin gözlerinden yaşlar akıyor. Herkesi kurtaramıyoruz. Farkındayız. Hayati fonksiyonları düşük olanların sonu belli,

. Makineler yalan söylemiyor. Çok acil yeni yataklara ihtiyacımız var. Ağırlaşanlar çok fazla. Hastanelere akın akın geliyorlar. En ağır hastaların isimleri kırmızı ile yazılı. Ki artık baksa bir renk yok!!

. Yaygın Pnömoni, çift taraflı. Lütfen söyleyin, hangi grip bu trajediye sebep olur? Grip bu kadar bulaşıcı değildir ve çok nadir pnomoniye dönüşür. Bu virüs ise çok farklı. İnanılmaz bulaşıcı ve inanılmaz ağır seyrediyor belirli bir grup için.

. Bütün hastaların evrakları üzerinde ayni şikâyetler yazılı. ‘Yüksek ateş. Nefes darlığı. Öksürük. Boğulma hissi.’ oğu yoğun bakımda. Bazıları zor nefes alıyor oksijen maskeleri altında. Bazıları ise artık almıyor.

. …Hepimiz çok yorgunuz. Kimse durmak istemiyor. Herkes, gece yarılarına kadar hastanede. Doktorlar hemşire gibi çalışıyor. Ben; bir doktor olarak iki haftadan beri evime gidemiyorum.

. Ailem için korkuyorum. Bulaşırsa, onlardan da yaşlı akrabalarımıza bulaşır. Kamera ile çocuğumla görüşüyorum. Ara sıra fotoğrafına bakıyorum. Ağlıyorum..

. Önlem alınmadı. Geç kalındı. Lütfen evlerinizden çıkmayın. Bizi dinleyin. Sadece çok acil durumda çıkın. Kesinlikle markete alışverişe gitmeyin! Bu en kötüsüdür. Herkes ilk önce oraya gider. Hasta birisi ile orada görüşmeniz, büyük olasılıktır. Kapanmaya az kala gidin. Az insan varken alışveriş yapın. Kalabalık yerlerden uzak durun. Sinemaya, müzeye, spora gitmeyin. Yaşlılarınıza söyleyin, dışarı çıkmasınlar!

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor