GAZİ PAŞA: VEKAYİİN İLK HİS-Sİ TEŞEBBÜSÜ ADANA’DA OLUŞTU

BEŞİNCİ BÖLÜM

Önceki yazıda, Türk Ocağı’nda gençlik adına konuşan Ocak Sekreteri ve Yeni Adana Gazetesi Başyazarı Ferit Celâl’in (Güven) uzun ve etkili konuşmasının ilk bölümünü sunmuştuk. Konuşmanın bu sonraki bölümlerinde Ferit Celâl istilâcı güçlere karşı yokluk-yoksulluk içindeki mücadeleyi ve sonraki gelişmeleri anlatıp Gazi Paşa’ya bağladığı askeri ve sosyal başarılara değindi. Mustafa Kemal Paşa’nın pür dikkat dinlediği

Konuşmanın son bölümünü sunalım şimdi de:

“Allah şahit olsun, vatan, milli egemenlik tehlikeye düştüğü gün, irticaın başı, cehaletin başı kalktığı gün, gerekirse, hayatımızı sizinle beraber feda edeceğiz. Bu ocak şimdiye kadar, fazilete, özveriye, namusa, ilerlemeye, arkadaşlık yapmıştır. Faziletlerle, cahillerle, gericilerle, düşmanlarla dövüşmek, onları yere sermek bizim borcumuzdur. Genç Türkiye’nin istiklâlini hırslarına alet yapmak, onunla alay etmek isteyenler ihtiras, cesaret, uygarlık süsü altında halkın haklarına el uzatmak için, halkın hürriyetini araç olarak kullananlar bu vatana hıyanet edenler düşmanlarla çalışanlardır. Düşmanımız milli egemenliğimize el uzatan kara kuvvetler, biz gençlerin ölüleri üzerinden geçseler bile, yaşayamayacaklardır. Gençliğin akan kanı onları boğmaya kâfidir. Millet yaşasın, milletin kalbi siz yaşayınız.”

GAZİ KONUŞUYOR

“Muhterem Arkadaşlarım!

Genç kardeşimizin gençlik namına söylediği sözler bende çok büyük hisler, acınmalar ve azim emniyet ve itimatlar uyandırdı. Bütün ciddiyetimle arz ederim ki, bu uyanış vicdanımda çok büyük saadetler (mutluluklar) zemini meydana getirdi. Bende bu hissiyatın görünmesine sebebiyet verdiklerinden dolayı, kendilerine teşekkür ederim. Bu dakikada yüz yüze geldiğimden dolayı mesut olduğum Adana gençlerinin de aynı hassasiyete sahip bulundukları yüzlerinde okunmaktadır. Bu hassasiyette bulunan ve hassasiyetlerini ifadedeki kuvvetlerini gösteren sizin gibi gençlere sahip bulundukça bu vatan ve milletin, şimdiye kadar ulaşmaya muvaffak olduğu zaferlerin üstüne daha büyük zaferler koyabileceğine hiç şüphe etmiyorum.

Genç arkadaşlarım; Şüphe yok, ben ve benim gibi sevdiğinize hiç şüphe olmayan arkadaşlarla beraber vicdanımıza gerekli olan vazifeyi yaptık. Bu hususta bize cesaret veren siz ve sizi vücuda getiren büyük kalpli analar, babalarınız ve bu millettir. Acı günlere ait olmakla beraber, bu memlekete ait kıymetli bir hatırayı yâd etmek isterim. EFENDİLER; BENDE BU VEKAYİİN İLK HİS-Sİ TEŞEBBÜSÜ BU MEMLEKETTE, BU GÜZEL ADANA’DA VÜCUT BULMUŞTUR.

Suriye felaketini müteakip Yıldırım Orduları Grubu kumandanlığını almak üzere buraya gelmiştim. O zaman memleket ve milletin nasıl bir geleceğe sürüklenmekte olduğunu görmüştüm ve buna mani olmak için derhal teşebbüslerde bulunmuştum. Fakat o zaman için bu teşebbüsümü faydalı kılmak mümkün olmadı. Efendiler; memleketiniz güzel Adana’nız bilirsiniz ki, tarihin malum devirlerinden beri tamamen bir Türk memleketidir. Fakat bu Türk Memleketi vatanın diğer yerlerinden daha az vuruşmalar, felaketler, inkılâplar geçirmemiş değildir. Lakin bu memleketin güzide evlatları daima o felaketlere mukabele etmiş, mukavemet göstermiş. Mevcudiyeti muhafaza için çalışmışlardır. Bana milletin kurtuluşu yolunda ilk teşebbüs hissinin bu mukaddes topraklardan gelmiş olması hasebiyle hemşerisi olmakla bahtiyar olduğum bu toprakları tebcil (saygılamak, yüceltmek) ederim.”

YARIN: KONUŞMANIN DEVAMI

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor