KAS ÇEŞİTLERİ (3)

2)Duysal Sinirler ve Kasın Duysal Organları

Kasın duysal sinirleri afferat yani merkeze götürücü sinirlerdir. İnsanların posdür ve hareketlerinin düzenlenmesinde mekandaki pozisyonunun sağlanmasında, etrafındaki cisimlerin şekillerinin, direncinin, biçiminin, ağırlığının anlaşılmasında propriosptif (derin) duyarlılık çok önemli rol oynar.

Vücudumuzun çeşitli dokulraında bulunan proprioseptörlerden biri de kas fibrilinde bulunur ve bu reseptör kas iğciği adını alır. Kas iğciği fibrilin uzunluk değişmelerine, gerginlik değişmelerine karşı duyarlı bir reseptördür.

Kas iğciğinin gerilmesi kendisinden çıkan duysal siniri uyarır. Bu aff.uyaran medspine, oradan ön kök motor nöronlara, oradan da aynı kasa dönerk ve duruma göre değişik miktarda motor snide uyarılarak o kas harekete sevk edilir ve hareketi inhibe edilir.

Bu özel bir reflekstir. Bunun sayesinde farkına varılmadan hareketlerimiz belil bir amaç doğrultusunda kontrollü bir şekilde yapılmaktadır.

Kaslarla ilgili bir başka duysal organ Golgi dendon organıdır. Tendonun kasa yakın yerinde bulunan bu organ kasın kasılması ve kasın geriminin artması sırasında kas tendonuna uygulanan gerginliği yoklar.

Golgi tendon organının M.s.s’e götürdüğü bilgiler daha çok kasılma kuvveti gücü ile ilgilidir. Kasılma çok kuvvetli olduğu zaman m.s.s.den gelen emirler otomatik olarak kası gevşeğe sevk eder ve yaralanmaları önler.

Gerek kas iğciklerinden, gerek Golgi tendon organlarından doğan uyarılar bilinç dışı olarak meydana gelirler ve medsipe, gereburam, serebelluma giderek kassal akdemin durumu hakkında bilgi verirler ve kas kasılmalarının kontrolüne yardırmcı olurlar.

3)Sempatik Sinirlenme

İskelet kasında postganglioner sempatik sinirler bulunur ve bunlarf ibrilleri değil damarları sinirlendirirler. Kasın sempatikleri vanadilatatördür.

Kasın Kasılması

Şimdiye dek bir kaç kez refleks sözcüğü kullandık. Bunu biraz açalım. Kaslarda kan akımı lokal ihtiyaca göre büyük bir değişiklik gösterir. İstirahatte kaslar kalbin pompaladığı kanın %15-20’ini alırken bu egzersizde %85-88’lere çıkabilir.

Kasdan kan akımı kasılmalar sırasında, kasılmalar arasında kaslar istirahat durumundan aktif duruma  geçerken dolaşıma katılan kılcal damarların sayısı 20-50 kat  (m2’de 5’den 190’a dek) atar.

Kasılma Tipleri

Çeşitli kasılma tipleri vardır. Vücudumuzdaki kaslar, normal koşullarda sinirler yoluyla gelen impulslarla kasılırlar. Kasılmayı inceleyebilmek için kaslar organizmadan dışarıya çıkarılır ve hatta bir tek kas fibrili laboratuvar koşullarında izole edilebilir.

Böylece bir kas prepratı ya sinirine direk kasa verilen elektriksel uyarılarla uyarılarak kasılma meydana getirilir ve bu kasılma yazdırılarak incelenir. Böyle bir kas sinir preparatı bir tek uyaran karşısında evvela kasılır sonra gevşer.

İşte bu tek kasılma ve gevşemeden ibaret olan aktivite kasın elementer aktivitesidir ve tek kasılma adını alır. Tek kasılmalar 4 çeşittir.

Zemetrik Kasılma: Uzunluğu sabit kalan fakat tonusu artar, statik bir kasılma şeklidir. Heraket etmeyen bir dirence karşı yapılır ve tüm kasılma boyunca kuvvet ortaya konduğu halde kasın boyunda bir değişiklik meydana gelmez. Uygulanan kuvveti karşılamak için direnç otomatik olarak değiştiği halde fonksiyonel bir hareket ortaya çıkmak. Kas yalnızca eklem hareketinin tek bir notsanıda yüklenir.

-Çok az alet gerekir.

-Çok kolay öğretilir.

-Eklem hareket açıklığının spesifik noktalarında egzersiz yapılmasına izin verir; bu nedenle spenfik noktalarda yükleme yapılabilir. (Sadece o açıdaki kuvvetin artmasını sağlar.)

-İmmobilizasyon yönnetmeliryle birlikte kullanılabilir.

Egzantrik Kasılma: Dinamik bir kasılma şeklidir. Kasın tonusu artarken boyu uzar. Elimize bir ağırlık alıp, dirseğe ekstra yaptırdığımızda M.Biceps Brachinide görülen kasılma türüdür.

Konsantrik Kasılma (İzotonik Kasılma): Kasılma sırasında kasın boyunda kısalma olur. Bu da dinamik bir kasılma, eldeki ağırlıkla ön kola fleso yaptırırken, M.Bic.Br.de oluşan kontrolle kasılmadır. Hareket açısı içinde her noktada, kasa uygulama direnci değişiktir. Yerçekimi etkisinin maksimum olduğu açıda, kasdaki gerilimi de amacına ulaşır. Diğer açılarda ise kasılmalar güçle çalıştırma olanağı yoktur.

Maksimum kas yüklemesi hareket açıklığı içinde yalnızca bir noktada olur. Çabuk yorulma ve ağrıya neden olur. Kişinin egzersizdeki açıları içinde eğzersiz yapılabilir. Böylece spesifik alanlarda, istenildiği biçimde aktivite sınırlaması yapılabilir.

İzokinetik Kasılma: 1960’larda bulunmuş. Aletler daha sonra pekiştirilmiş. Tüm hareket açıklığı içinde, sabit bir hızda ve makgerilme ile yapılabilir olmasıdır. Hareket açıklığı içindeki her noktada kaslara aynı direnci yükleme olanağı vardır.

Hız kontrol mekanızması sayesinde hareketin hızı istenildiği kadar ayarlanabilir. Sabit hıza karşın halde daha fazla efor harcadığı zaman dahna çoık dirençle karşılaşır ve bu direnç hareketin her açısında aynıdır.

Örneğin normal bir bisiklette pedallara ne kadar güçlü basılırsa o kadar hızlı gitme olanağı vardır. İzokinetik bir bisiklette ise maksimum güçle pedal çevirseniz dahi, bisikletin hızı artmaz; hız aynı kaldığı halde pedala ve dolayıs ıile bacak kaslarına biner direnç.

Bu durum temel fizik yasalarından, etki-tepki eşitliğiyle ortaya çıkarmaktadır. Normal bisiklette, uygulanan kuvvette karış duruşu tepki hızlanmaya neden olur. İzokinetik bisdemle çalışan bir bisiklette ise hız, önceden belirlenen düzeyin üzerine çıkamadığından tepik olarak yalnızca direnç görülür. (DEVAMI HAFTAYA)

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor