(HABER MERKEZİ)-HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, “Alevilere yönelik saldırıların failleri bir an önce ortaya çıkarılmalıdır!”
Peköz, “Alevilere yönelik tehdit, hakaret ve saldırılara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. 23 Ağustos 2021 Pazartesi günü Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Uçak Mahallesi’nde Alevi yurttaşların evleri işaretlenmiş ve evlerin duvarına “Kızılbaş” ifadesi yazılmıştır. 24 Ağustos 2021 Salı günü ise yine Seyhan ilçesine bağlı Ova Mahallesi’nde ikamet eden bazı Alevi yurttaşların evlerine benzer işaretler çizilmiştir.
Türkiye’de yaygınlaşan nefret söylemi, Alevilere yönelik bu tür tehdit içerikli saldırıları yapanların etkili bir soruşturmaya tabi tutulmaması sonucu saldırılar sürmekte ve saldırıları fikir özgürlüğü kapsamında değerlendiren siyasallaşmış yargı kararları da saldırganları cesaretlendirmektedir.
Maraş’ın, Çorum’un, Sivas’ın katillerinin cezalandırılmaması da bunun en büyük göstergesidir. Sivas, Çorum ve Maraş katliamlarının açtığı yaralarla yüzleşilmemiş ve sorumluların cezalandırılmamış olması, topluma karşı işlenen bu nefret suçlarının -evlerin işaretlenmesi- toplumdaki travmanın nüksettirilmesine neden olmaktadır. Alevi yurttaşların Kerbela’nın yasını tuttuğu, aşure lokmalarını barış ve kardeşlik için pay ettiği şu günlerde yapılan bu saldırılar halklarımızı tedirgin etmektedir.
Adana’da yapılan bu saldırıları gerçekleştiren saldırganların derhal bulunup, etkili bir şekilde yargılanmasını bekliyor, saldırıyı bir kez daha en sert biçimde kınıyoruz.”
HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, İçişleir Bakanı Süleyman Soylu tarafından yazılı olarak cevaplandırması için sour önergesi verdi.
Peköz’ün verdiği önergede, “23 Ağustos 2021 Pazartesi günü Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Uçak Mahallesi’nde Alevi yurttaşların evleri işaretlenmiş ve evlerin duvarına “Kızılbaş” ifadesi yazılmıştır. Yine 24 Ağustos 2021 Salı günü yine Seyhan ilçesine bağlı Ova Mahallesi’nde ikamet eden bazı Alevi yurttaşların evlerine benzer işaretler çizilmiştir. Evlerin işaretlenmesi vakaları burada yaşayan yurttaşları tedirgin etmiştir.
2012’den günümüze Alevi yurttaşların evlerine benzer saldırılar düzenlenmektedir. Konuyla ilgili şimdiye dek kamuoyu vicdanını rahatlatacak herhangi bir açıklama gelmediği gibi, tekrarlanan bu saldırılar önlenememiştir. Dokuz yıldır süren bu saldırılar halkların birlikte güven ve huzur içinde yaşamasına sekte vurmaktadır. Sivas, Çorum ve Maraş katliamlarının açtığı yaralarla yüzleşilmemiş ve sorumluların cezalandırılmamış olması, topluma karşı işlenen bu nefret suçlarının -evlerin işaretlenmesi- toplumdaki travmanın nüksettirilmesine neden olmaktadır. Alevi yurttaşlara yönelik nefret suçları işleyenler etkili şekilde cezalandırılmadığı için, yeni suçların işlenmesi de engellenmemiş olmaktadır. Yetkililer derhal etkili bir soruşturma başlatmalı, her kim olursa olsun fail/faillerin yargılanması sağlanmalı ve gelişmeler kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Bu bağlamda;
1. Adana’da Alevi yurttaşların evlerinin çarpı işareti ile işaretlenmesi iddiasını araştırmak üzere soruşturma açılmış mıdır? Açıldıysa soruşturma hangi aşamadadır?
2. Adana’da ağırlıklı olarak Alevilerin yaşadığı mahallede evlerin duvarlarına yazılar hangi amaçla ve kimler tarafından yazılmıştır? Konuyu araştırmak için soruşturma açılmış mıdır? Açıldıysa soruşturma hangi aşamadadır?
5. 2012’de Adıyaman, Çorum, Malatya ve İzmir’de bazı semtlerdeki Alevi yurttaşların evlerine “çarpı” işaretleri konulmuş, küfürler, tehditler yazılmıştı. 2012’den bugüne benzer şekilde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan 37 vaka olmuştur. Bu nefret suçları ile ilgili ne tür işlemler yapılmıştır, faili tespit edilenler hangi vakalardır?
6. 2012’den beri Bakanlığınız sorumluları ortaya çıkarmak için hangi çalışmaları yapmıştır? Alevi yurttaşlara yönelik yapılan bu saldırıların failleri açığa çıkartılmış mıdır?
7. Yaşanan 37 saldırı olayın sorumlularının kaçı yargılanmış, kaçı ceza almış, hangi suç kapsamında değerlendirilmiştir?
8. Dokuz yıl önce yaşanan Alevi yurttaşların evlerinin işaretlenmesi saldırılarına ilişkin dönemin İçişleri Bakanının söylediği “çocuklar yapmıştır” -olayı azımsayan bu yerleşmiş- bakış açısını değiştirmek ve konuyu ciddiyetle ele alarak gerekli adımları atabilmek için Bakanlığınızca çalışmalar yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa çalışmalar nelerdir?
9. Bugüne kadar bu konu ile ilgili kaç soru önergesi verilmiştir, kaçı yanıtlanmıştır? Tarafımızca verilen soru önergeleri neden cevapsız bırakılmıştır?
