SEÇİMİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE 2.TUR (1)

Son onbeş yıldır yaşadığımız seçimlerden birini yaşadığımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

Bu seçim dışında yaşadığımız seçimlerin bir şekilde telafisi vardı.

Ancak telefasi olmayan bu seçimde çağdaş  demokrasiden ve laik, demokratik cumhuriyetten yana olanların direnmesiyle Cumhurbaşkanlığı seçimi 2.tura kaldı.

Bunu başarısızlık olarak değerlendiren arkadaşlara sesleniyorum!..

Tam 22 yıldır tek başına devleti yöneten, devleti işgal eden, her türlü kaynaklarına çöken, kendileri dışındakilere de 5’er, 6’şar maaşlar vererek talan edenlerin ekonomik gücünü, kaynaklarını rakamların ifade etmesi mümkün mü?

Ayrıca Savcılar, Hakimler, Valiler, Kaymakamlar, Milli Eğitim ve İlköğretim Müdürleri, Okul Müdürleri tüm kurum ve kurum personeli, kısaca devlet ve devletin yöneticilerinin tamamı Recep Tayyip Erdoğan’ın tezgahından geçti.

Böyle devasa bir güce rağmen Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanamaması Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet aydınlanmasından yana olanların direnişidir.

Bu direnişi hor görmeyin!…

Bay Kemal diye alaya aldığı Millet İttifakı adayını safdışı edememiştir.

Yazılı ve görsel yayınlara rağmen, satın aldıkları güçlere rağmen sayın Kılıçdaroğlu’nu kündeye getirememişlerdir.

Asıl morali bozuk olanlar ellerindeki devasa kaynaklara rağmen sonuca varamadılar.

Bunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Bazı arkadaşlar TBMM’si çoğunluğu Cumuhr İttifakı’nda diyerek yılgınlık yayıyorlar.

Yanlış yapıyorlar…

Tek adam rejiminde Cumhurbaşkanı’nın yetkileri devleti ve hükümeti yönetmeye yetiyor.

Bizler birliğimizi, dirliğimizi koruyarak sandığa gitmeeyen dokuz milyon oyu sandığa bir şekilde taşıyarak, Sinan Oğan’ın 3 milyon oyunu Kılıçdaroğlu’na angaje ederek Recep Tayyip Erdoğan’la, Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki farkı kapatarak kazanamayan Erdoğan’a yenilgiyi de tattırmamız gayet mümkün!..

Hep yenen adam…

Yenemedi…

Şimdi de 28 Mayıs’ta yenilmesi için on üç, on dört gün gece-gündüz demeden çalışarak ülkemizi Cumhuriyet’in aydınlığı ile buluşturalım.

AKP’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın isdiipdat dönemine son verelim.

Sandıklara sahip çıkmanın sınırda düşmana karşı nöbet tutmaktan farkı olmadığını bilerek gözümüzü dört açalım…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor