Aşağıdaki yazı, Seyhan Belediyesi’nin içinden gönderilen bir yazı.. Noktasına, virgülüne dokunmadan yazıyoruz..Dileriz ki, Seyhan Belediyespor’un ve Seyhan Belediyesi’nin İmar A.Ş Yönetim Kurulu’nun Başkanı Selçuk Özkök aşağıdaki yazıyı okur ve kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama yapar..
BÖLGE Gazetesine gönderilen yazı;
“2014’te Zeydan Karaların göreve geldiğinde sadece futbol branşında hizmet veren kulüp 2019’a gelindiğinde 20 branş ve 2.000 lisanslı sporcuyla devredildi. Futbol ile başlarsak belediye bünyesinde alanında uzman 5 kadrolu 3 khk kadrolu toplam 8 futbol antrenörü varken dışardan aylık maaşları 5.000 TL ve kulüp üzerinden sigortalanarak 3 antrenör getirildi. Yıllık maliyetleri 250.000 TL. Takım süper amatörde sıralamaya bakıldığında ise önceki yıllardan daha geri sıralarda tamamladı. Takım otobüsü adı altında 2 adet otobüs alınarak bütçe heba edildi. Sonra da km hesabına göre otobüs kiralama ihalesi yapıldı. Aylarca sabah sporu yaptıran spor yaptırdığı bölgeye yürüyerek giden öğrencilerin paralarını ödemedi. 2. Lig Voleybol takımlarının bütçelerini kesti. Türkiye’de ilk 5’te olan atletizm takımını ligden düşürdü. Savunma spor branşlarını kapattı. En önemlisi adana için bir değer olan Seyhan belediye spora gönüllü destek veren Ç. Ü Öğretim Görevlisi hentbol antrenörü Mehmet Bilbek’in emek verdiği süper lig takımını hocaya da çok büyük saygısızlıklar yaparak kapattı. Dünya şampiyonu milli boks sporcusu Utku Erdoğan’ın bursunu kesti. Bu kadar branş kapatıldı. Her şey sona erdi. Üzerine pandemi süreci ama yıllık harcama 2.7 milyon. Mecliste de tartışılmış. (Harcama teyit edilebilir)”
Yazı aynen böyle bitiyor..
Şimdi başta Seyhan Belediye Başkanı sayın Akif Akay ve adam kıtlığı (!) çekildiği için Seyhan Belediyespor ve Seyhan A.Ş’nin yönetim kurulu başkanlığına getirilen, gayrı resmi olarak yaş haddinden ayrılmak zorunda kaldığı için ödemelerden sorumlu Başkan Yardımcılığı görevini gayrı resmi olarak sürdürdüğü öne sürülen Selçuk Özkök sanıyoruz suskunluğunu yukarıdaki yazıdan sonra bozacaktır.
Bugüne kadarki tüm yazılara cevap vermeyen (ya da veremeyen) sayın Akif Akay ile Selçuk Özkök’ten kamuoyunu aydınlatacak yanıt bekliyoruz.
………………………………………..
ŞAĞBAN OĞLU ŞABAN
Hani Fatih Nurullah adını kullanan Uşşaki Şeyhi Eyyüp Fatih Şağban vardı ya.. Hani Türkiye’yi sarsan telefon konuşmasında kızını istismar ettiği F.A. adlı müridini şikayetten vazgeçirmek ve kendisini acındırmak için BEN BİTMİŞİM ZATEN diyor adam..
Bakın bu sahte “Ben zaten bitmişim” diyen, küçük yaşta kızı istismar eden yobazın mal varlığı nelermiş;
ŞİŞLİ’DE ALTI BİNA-ARSA, Avcılar’da dört bina, arsa.. Kadıköy’de iki bina arsa, iki daire, Sakarya Akyazı’da üç bina-arsa, Yalova’da bir bina arsa.
Gazeteci İsmail Saymaz yaza yaza bitiremiyor ve son bölümünde diyor ki;
“OĞLU ŞİRKETİN BAŞINDA
Şağban, tarikat faaliyetlerinin çatısı olarak, Gülzari Mualla Kültür İlim ve Araştırma Vakfı’nı kullanıyor. Bu vakfın İstanbul Beyoğlu Hacı Ahmet Mahallesi Pir Hüsamettin Sokak No:8 adresinde iki katlı binası var.
Tahmin edileceği üzere vakfın başkanlığını Şağban yürütüyor.
Tarikat da Şağban‘ın, vakıf da, vakfın milyarlık binaları da…
Binada, “Dersaadet Yayıncılık ve Organizasyon Anonim Şirketi” faaliyet gösteriyor. Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre 2018 yılında kurulan bu şirketin yönetim kurulu başkanı olarak Şağban‘ın oğlu Hasan Hüsamettin görünüyor.
Şirketin İstanbul Pendik’te iki bina/arsası var.
Şağban, ailesine “düşkün” bir baba olarak çocuklarını mülksüz bırakmamış. Tarikatta üst düzey görevler verdiği oğlu Hasan Hüsamettin adına Çankırı’da bir bina/arsa ve Çanakkale’de iki daire, diğer oğlu Hüsrev adına İstanbul Avcılar’da daire bulunuyor.
İddiaya göre Şağban, tutuklandığı günden beri tarikatı oğulları aracılığıyla yönetiyor. Cezaevinin kendisi için medreseye dönüştüğünü ve çok güzel rüyalar gördüğünü yayarak, tarikatı bir arada tutmaya çabalıyor. “Halifeler görevlerine devam etsin” diye emir verip dışarıya çıkacağı güne hazırlanıyor.”
VAY BE… BU MİLLETİ GELEN SOYUYOR, GİDEN SOYUYOR…
