BU DA PARAYLA DEĞİL YA!

Bugün hangi belediyeyi gidersiniz gidin borç batağında olduklarını anlatacaktır… Seçim çalışmaları sırasında meydanlarda vaat üstüne vaatler veren belediye başkan adayları, seçildiklerinde ise belediye kasasında para olmadığını söyleyip, hizmetlerde biraz gecikmeler yaşanacağını anlatmaya başlıyorlar.

Bu yıllardan bu yaşanan klasik belediyecilik sistemi… Elbette bu belediye başkanlarının kendilerinin bileceği konu…

Ama para olmadan da yapılabilecek hizmetler var. Vatandaşın en gönlüne girme yöntemleri de var. Sonuçta her şey para, bütçe değil.

Örneğin Adana’da yıllardır süre gelen kaldırım işgalleri var. Bu durum hiç fark etmiyor; Seyhan, Yüreğir, Sarıçam ve Çukurova’nın yanı sıra Adana Büyükşehir Belediyesi’nin de sorumluluk alanlarında yaşanıyor. Sonuçta her belediyesinin kendi zabıta müdürlüğü bulunuyor ve burada mevcut zabıta memurları istihdam ediliyor.

Her belediyenin zabıta ekibi kendi sorumluluk alanlarında çalışma yapabilir ve kaldırım işgallerini ortadan kaldırabilir. Özellikle yaşlı insanlar bu konudan çok muzdarip. Kaldırımda yürümek istediklerini fakat kaldırım işgalleri nedeniyle sürekli kaldırımdan inip, tekrar çıkmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Ayrıca bu insanlar yaşlı oldukları için kaldırımlardan inip çıkmakta zorlanıyorlar.

Bebek arabası ile bir yerden başka bir yere gitmeye çalışan kadınların durumu ise maalesef büyük bir rezalet…

Gerçekten yaşanan bu rezaleti ortadan kaldırmak için belediye başkanlarının tek bir kuruş para ödemesine gerek yok. Verecekleri tek bir talimat ile Adana’nın tüm ilçeleri daha refah, mutlu ve huzurlu bir hale gelebilir. Eğer bir belediyede yeteri kadar zabıta memuru yoksa o belediyeye emniyet güçleri mutlaka yardımcı olacaktır.

Önceden Adana çarşı merkezinde seyyar satıcı istilası vardı. Ve seyyar satıcılar adeta mafyalaşmıştı. Yanlış anlaşılmamak için burada isim yazmak istemiyorum ama o dönemin belediye başkanı çıktı ve tüm seyyar satıcıları karşısına aldı ve Adana’yı bu dertten kurtardı.

Bence bunu tüm belediye başkanları yapabilir. Her belediye başkanı bu imkana ve bu yetkiye sahip. Yeter ki bu konuda kararlı ve azimli olsun. Cadde ve sokaklardaki kaldırım işgalini sonlandırmak için harekete geçen her belediye başkanı o ilçe sakinlerinden büyük destek alacağı ortada olmasına rağmen belediye başkanları bu konuya duyarsız kalıyor.

Bence belediye başkanlarını halkın bu isteğine kulak vermesi gerekiyor. Ayrıca insanlar belediyeyi arayıp kaldırım işgali konusunda ihbarda bulunduğu zaman, şikayet edilen işyerine gelen zabıta ekipleri ihbarı yapan kişiyi hedef gösteriyor. Bu çok yanlış bir tutum…

Zabıtanın görevi kaldırım işgalini önlemektir. Kaldırım işgali yapan esnafa, “Hakkınızda şikayet yada ihbar var” demesine gerek yok. Yapılan kaldırım işgaline son vermesi gerekiyor. Maalesef artık insanlar kaldırım işgali yapan esnaf ile karşı karşıya gelmemek için bu duruma sessiz kalmak zorunda… Aksi durumda zabıta ekipleri tarafından neredeyse kimliği ifşa ediliyor.

Bugün maalesef Adana’nın en işlek caddesinden tutun en küçük sokağında bile kaldırım işgali yaşanıyor. Belediye başkanlarının gündeminde ise belediyenin kasası ve bütçesi var. Vatandaşın gündem maddelerinin ilk sırasındaysa kaldırım işgalleri var… Üstelik bu sorunun çözümü için belediyelerin ayrıca bir bütçe ayırmasına gerek yok…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor