Hayvanlarımızın sağlığı Paws’a emanet

Hiç veteriner olmayı düşündünüz mü? Ne yaparlar, işleri zor mu? Veterinerlik uğraş gerektiren bir meslektir. Ne de olsa bir canlının hayatını kurtarıyorsunuz. Bunu daha iyi anlayabilmek için ‘Bir veterinere sormak lazım’ düşüncesiyle, Güzelyalı Mahallesi, Uğur Mumcu Bulvarı üzerinde hizmet veren Paws Veteriner Kliniği’nin yolunu tuttuk. Veteriner Hekim Şennur Gürsoy, Bölge okurları için alanında önemli bilgiler paylaştı.

***

RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ

ADANA (BÖLGE) – Veteriner hekim olmak sevgi, özveri, anlayış ve duygunun yanı sıra; ağzı-dili olmayan bir hayvana bir bakışta çare bulma becerisi ister. Hasta hayvanlarla uğraşmak yetmez, bir de sahiplerinin psikolojilerini anlayıp, onları rahatlatabilecek insan psikolojisi yeteneklerini de göz ardı etmemek gerekir. Veteriner hekimler, gecenin saat 3’ünde telefonu çalıp, 5’inci kattan düşen bir kediye veya güç doğum yapan bir ineğe müdahale edebilmek için sıcacık yatağından kalkıp gitmeyi becerebilen insanlardır. İşleri yalnızca hayvan sağlığıyla değil, insan sağlığıyla da alakalıdır. Diğer taraftan, özellikle hayvan sevgisinin çocukların kişisel gelişimlerindeki katkısı da yadsınamaz bir faktör. Çocuklara sorumluluk bilinci kazandırılması ve merhamet duygusu aşılanması için hayvan bakımı önemli olduğu kadar hayvanların uygun ortamlarında gerekli özen ve hassasiyet ön planda tutularak bakılması da önem kazanıyor. Hayvan bakımı konusunda da cevaplanması gereken pek çok soru var. Örneğin, ‘Hangi hayvanı besleyeceğimize karar vermeden önce ne gibi kriterleri esas almalıyız? Hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalıklar nelerdir ve nasıl korunabiliriz?’ gibi. Biz bütün bu sorularımızı ve daha fazlasını Güzelyalı Mahallesi, Uğur Mumcu Bulvarı üzerinde veren Paws Veteriner Kliniği’nin sahibi Veteriner Hekim Şennur Gürsoy’a sorduk. Mesleğine hakim, bilgi ve donanım sahibi bir isim olan Şennur Gürsoy, sorularımıza kapsamlı yanıtlar verdi. Okurlarımız adına kendisine teşekkür ediyoruz. İşte o röportaj;

Kliniğinizde ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

Kliniğimizde tanı, teşhis ve tedavi başta olmak üzere cerrahi operasyonlar, kan, idrar ve dışkı analiz testleri; kısırlaştırma, tıraş, banyo, aşı uygulaması ve takibi, veteriner ilaç bulundurulması, kanatlı ve egzotik hayvanlara müdahale, mikroçip uygulaması, mama ve pet malzemelerinin satışı gibi işlemler yapıyoruz.

Neden bir veteriner hekim olmayı istediniz?

Veteriner hekim olmak aslında hayvansever çoğu kişinin çocukluk hayalidir. Ben de çocukluğumdan beri hayvanları gerçekten çok severim; ancak bu soruyu böyle klasik bir cevapla geçiştirmek istemiyorum. İyi bir hekim olmak, vicdanlı ve dürüst olmayı; ayrıca her daim gözlem yapmayı ve çok çalışmayı gerektirir. Bu özellikleri taşıdığım için de bir veteriner hekim olmayı tercih ettiğimi söyleyebilirim.

Size göre Veteriner Hekim olmanın ilk şartı nedir ve mesleğinizi tercih etmeyi düşünen gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Bir önce ki sorunuzda da belirttiği gibi, veteriner hekim olmanın ilk ve vazgeçilmez şartı vicdan sahibi olmaktır. Çünkü herkes insan olabiliyor; ama vicdanlı olamıyor maalesef…  Kliniğimizde de bu hususa dikkat ediyoruz. Gelen hastalarımızın ne olursa olsun can taşıdığını biliyoruz. Bu mesleğe adım atmayı arzulayan her bir aday, öncelikle etik değerleri içerisinde meslek erbaplarına saygılı olmalı. Ondan sonra da yeteri kadar özgüvenli, hızlı karar verebilme özelliğine sahip, uyumlu, sabırlı ve problem çözebilme kabiliyetlerini barındırmalıdır. Mesleğimizin psikolojik yıpranma boyutları da oldukça yüksek olabiliyor. Bu mesleği icra etmeye niyetlenecek her bir kardeşimiz komplike bir kabullenmeyle yola çıkıp ellerinden gelenin en iyisini sergilemeye çalışmalılar. Bu meslek doğru şartlar ve doğru zeminde kendisini icra edecek bireylere çok büyük vaatler sunabilir; ancak şurası kesindir ki, bunu başarmak da o kadar kolay değildir. Mesleğimizin klinik, gıda, hayvancılık, kanatlı, ilaç, yem, akademik kariyer gibi sahalarda çalışma imkanları da mevcuttur.

Mesleğinizin halk sağlığına yönelik katkıları nelerdir?

Kuduz hastalığı başta olmak üzere, Tüberküloz, Şarbon, Deli Dana, Brucella, Lyme gibi birçok zoonoz (hayvandan insana bulaşabilen) hastalıklara karşı toplumu koruyan bir mesleğin neferleriyiz. COVİD-19 olarak da isimlendirilen Coronavirüs Pandemisi sürecinde şahit olduğumuz üzere, Türkiye’de etkeni ilk izole edenler ve aşı çalışmalarına başlayanlar da Veteriner Hekimler olmuşlardır. Dolayısıyla, halk sağlığı açısından Veteriner Hekimler ve Veteriner Hekimlik mesleği olmazsa olmaz derecesinde önemlidir ve de gereklidir.

Hayvanlar dilsiz canlılardır. Beslediğimiz bir hayvanın hasta olduğunu nasıl anlayabiliriz ve teşhis koyarken yanılma ihtimaliniz olabiliyor mu?

Ev içinde beslediğimiz veya dışarıda takibini yaptığımız bir canlı ne kadar dilsiz olursa olsun kendini ifade edebiliyor. Hasta bir hayvanda ilk olarak durgunluk ve halsizlik göze çarpar, daha sonra kusma, ishal, iştahsızlık, yüksek ateş ve dehidre olması gibi daha belirgin semptomlar şeklinde görülür. Kısacası hayvanlarımızı takip edersek bize çok şey anlatırlar. Teşhis koyarken yanılma payımız tabii ki olabilir. Sonuçta biyolojik bir şey üzerine teşhis yapıyoruz. Yani durağan bir şey değil ve veteriner hekimler de insan. Ve her insan hata yapabilir. Yalnız, kullandığımız teknolojik cihazlarla, yanılma payını asgari seviyeye indirgeyebiliyoruz.   

Sahipsiz canlılar olan sokak hayvanlarına yönelik sosyal çalışmalar içerisinde yer alıyor musunuz?

Öncelikle sahipsiz hayvan yoktur, sokak hayvanlarının sahibi belediyelerdir; fakat sokaktaki dostlarımızın sayısı çok fazla olduğu için bazen belediyeler yetersiz kalabiliyor. Kliniğimizde, bu konuda elimizi taşın altına koyuyoruz ve sokaktan getirilen dostlarımıza yaptığımız işlemlerden ücret almıyoruz. Çevremizde ki sokak hayvanlarının bakımızı yaptığımız gibi düzenli olarak da mama desteğinde bulunuyoruz.

Hayvanlardan insanlara bulaşan 200’den fazla hastalık olduğunu biliyoruz. Korunmak için ne yapmamız gerekiyor?

Evlerimizde beslediğimiz evcil hayvanları ve kendi sağlığımızı çeşitli viral, bakteriyel ve paraziter hastalıklardan korumanın en pratik ve ekonomik yöntemi koruyucu hekimlik uygulamalarıdır. Bu uygulamalar; viral hastalıklara karşı spesifik aşı uygulamaları, iç ve dış paraziter enfestasyonlara karşı antiparaziter uygulamalar ve çeşitli çevre koşulları sebebi ile oluşabilecek bakteriyel hastalıklara karşı yapılan uygulamalar olarak basitçe özetlenebilir. Yapılan uygulamaların başarılı olabilmesi için kullanılan materyallerin kaliteli olması ve gerekli hijyenik koşullarda yapılması gerekmektedir. Veteriner hekimlerin, koruyucu hekimlik misyonlarını gerçekleştirebilmesi için evcil hayvan sahiplerinin gereğince bilinçlendirilmesi, yapılması gereken uygulamaların sizlere açık ve net bir şekilde anlatılması gerekmektedir. Bunun sonucunda evcil hayvan sahiplerinin hem hayvanının hem de kendi sağlığı için veteriner hekimin sunmuş olduğu uygulama programına riayet etmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki koruyucu hekimliği gereği gibi yapılan evcil hayvan, her açıdan daha kaliteli bir hayat süreceği gibi uzun vadede bu uygulamaları düzenli olarak yaptırıyor olmak çok daha ekonomik olacaktır.

Özellikle son yıllarda toplumda hayvanlara yönelik bir hassasiyet oluştu. Sizce gelinen seviye yeterli mi?

Son yıllarda ve yasalarla hayvanlara karşı bir hassasiyet oluşmuş olsa da yeterli değil. Halen hayvanlar istismar, taciz, şiddet ve tecavüze uğruyor; bu da yaptırımların yeterli olmadığını gösteriyor. Yaptırımlar ağırlaştırılmalı çoğu gelişmiş ülkede bu yaptırımlar caydırıcıdır bizim ülkemizde de bu olmalı. Bunun yanı sıra, okullarda çocuklara bütün canlılara karşı saygılı olmayı öğretmek gerekiyor.

Adana yaşayan hayvanlarda sıklıkla hangi hastalılara rastlanıyor?

Kan paraziti, lyme, erlişya, ana plazma gibi zoonoz dediğimiz hayvandan insana geçebilen hastalıklarla biraz sık karşılaşıyoruz. Ayrıca sıcak havalarda alerji ve deri problemleri yaşandığını görüyoruz. Zoonoz hastalıklardan korunmamız için yapmamız gerekenlerin başında, evcil hayvanlarımızın koruyucu uygulamalarını düzenli olarak yaptırmak geliyor.

Evcil hayvan sahibi olmanın ne gibi avantajları bulunuyor?

Hem psikolojik hem fizyolojik olarak çok yararlı olduğunu söyleyebilirim. Bilimsel araştırmalar da bunu gösteriyor.  Daha yüksek hayatta kalma oranları (artan mutluluk hormonlarından kaynaklı), daha az kalp krizi, daha az yalnızlık, daha iyi kan basıncı, daha iyi psikolojik esenlik, daha düşük depresyon ve stres seviyeleri, daha az doktor ziyareti, artan benlik saygısı, daha iyi uyku ve daha fazla fiziksel aktivite avantajlardan sadece birkaçı. Hayvan sahiplerine evcil hayvanlarının özellikle stres zamanlarında duygusal destek sağladığına kesinlikle inanıyorum. Endişeli bir olay sırasında yanınızda bir evcil hayvana sahip olmanın o olayın stresini azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteren bazı araştırmalar var. Çalışmalar, evcil hayvanların çevresinde insanların iyi ruh halinin arttığını ve kötü ruh halinin azaldığını defalarca göstermiştir. Amerikan Kalp Derneği, köpeklerini gezdiren evcil hayvan sahiplerinin, yürüyüşe çıkmayanlara göre günde 30 dakikaya kadar daha fazla egzersiz yaptığını gösteren çalışmalara işaret ediyor. Bu da kardiyovasküler sistemi pozitif etkiliyor. Kedilerin mırlayıp sahiplerine patileriyle masaj yapmasının kanser hastalarındaki iyileşmeyi tetiklediği gözlemlenmiş. Özellikle mırlamalarının psikolojik açıdan kanıtlanmış birçok faydası mevcut.

Hangi hayvanı besleyeceğimize karar vermeden önce ne gibi kriterleri esas almalıyız?

Her şeyden önce sık sık taşınıyor veya hayatınızda büyük değişiklikler düşünüyorsanız, bunları gerçekleştirip sabit bir yaşama başlayıncaya kadar evcil hayvan sahiplenme düşüncenizi ertelemelisiniz. Ayrıca çok sık seyahat ediyorsanız; kedi ve köpek gibi her gün bakım ve ilgi isteyen evcil hayvan yerine özel yemlikleri uzun süre yem ihtiyacını karşılayan ve daha az ilgi ve bakım isteyen balık ve kuş gibi evcil hayvanlar sahiplenmelisiniz. Evcil hayvanlara cinslerine göre boş alan, zaman ve bakım gerekmektedir. Köpeklerin farklı cinslerinin bile farklı ihtiyaçları vardır. Uzun tüylü köpekler daha çok kuaföre, tazı gibi köpekler de daha fazla egzersize ihtiyaç duyarlar. Kediler egzersiz, ilgi ve diğer günlük bakımları yönünden birbirlerine oldukça benzerdir. Seçeceğiniz evcil hayvan, yaşam tarzınıza uygun olacak evcil hayvan olduğundan emin olmanız önemlidir. Seçim esnasında her evcil hayvan için bazı genel bilgileri aklınızdan çıkarmamalısınız.

İnsan sağlığı pahalı bir sektör. Aynı durum hayvan sağlığı için de geçerli mi?

Evet geçerli… Birçok hammadde ve ilaç yurt dışından geliyor bunun bir maliyeti oluyor aynı zamanda ilaç ve aşı sınırlı sayıda ülkemize geliyor, hal böyle olunca da az olan şey değerleniyor ve fiyatı artıyor. Beşeri ilaçlarda bir devlet desteği söz konusu; fakat veteriner ilaçlarda böyle bir destek yok. Bütün maddi yükü hayvan sahibi çekiyor. Bu da veteriner sektörünü maliyetli gösteriyor; ancak şunu da özellikle belirtmeden geçmeyim. Asgari ücretli bir çalışan rahatlıkla, ekonomik anlamda kendini sıkıntıya sokmadan da bir hayvan sahibi olabilir.  

Bu sohbetin gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim

Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor