YOLUN SONU GÖRÜNDÜ (1)

3 Kasım 2002 seçimleri ile %34 oy alarak iktidara gelen AK Parti, TBMM’nde 3/2 çoğunluğu ele geçirmişti.

2002 seçimlerinden önce koalisyonlarla idare edilen ükemizde yaşam gerçekten çekilmez bir hal almıştı.

Yeni kurulan; Milli Görüş Gömleğimi çıkarttım diyerek ülkemizdeki “Yolsuzluğu-Yoksulluğu ve Yasakları” sonlandıracağım diyerek seçim çalışmalarının argumanı olarak kullanmışlardı.

Bu üç ilke ile iktidara gelen AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan tam 19 yıl iktidardalar. Bu ülkeyi kuran Mustafa Kemal Atatürk 1923-1938 15 yıl iktidarda kalmıştı.

Üstelik 15 yılda yapılanları sata sata (özelleştirme adına) iktidarlarının yıl yıl uzamasına, beğenmedikleri, hor gördükleri ve yok saydıklarının artı-değerleriyle ayakta kaldıklarını biliyoruz.

Cumhuriyet tarihinde 70 sente muhtaç olduğumuz dönemlerde oldu. Ama Merkez Bankası rezervlerinin eksi 54 milyar dolara düştüğü bir dönemi bu ülke ilk defa yaşıyor.

Tam 19 yıldır yıkmak istedikleri Cumhuriyet değerleriyle ayakta kalan iktidar ve lideri Recep Tayyip Erdoğan gerçekten yorgun düştüler. Psikolojik olarak sıkıntı çekiyorlar.

Baksanıza İçişleri Bakanı Sy.Süleyman Soylu ile istifa eden Maliye ve Hazine Bakanı damat Berat Albayrak ile kavgaları gazete sayfalarına yansımıştı.

Şimdi de yine Sy.İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Sy.Abdulhamit Gül’ün kavgaları basının ana gündemi oluyor.

Bütün bunların AK Parti’nin yıprandığı, yorulduğunun somut göstergesi değil mi?

AK Parti Genel Başkanı Sy.Recep Tayyip Erdoğan yorulmamış, mental yorgunluğa uğramamış olsaydı bu kavgaların olması, olsa bile basına sızması mümkünmüydü!..

Artık bu AK Parti iktidarının ve devlet kadrolarındaki elemanlarının yıprandığını, yorulduğunu, iktidar olma ve iktidarlarını devam ettirme enerjilerinin tükendiğini gösteriyor!

Evet gerçekten de, tüm veriler AK Parti iktidarının iktidar ömrünü tamamladığını gösteriyor da, yapılacak ilk olası seçimde bu halk kimi iktidara taşıyacak?

Halkın önündeki yanıtını bulamadığı ve denkleminin bir türlü yazılamadığı soru bu!..

Hala tüm olumsuzluklara ve yok olan-tüketilen-kurutulan-soyulan ülke ekonomisine rağman AK Parti’ye alterantif olarak halkın tercih edeceği bir oluşumun olmaması…

En az, oluşan terörün yarattığı kaos kadar, halkın tercih edeceği bir oluşumdan mahrum edilmesi de kötünün iyisi diye yine AK Parti tercih edilir mi endişesi yaratıyor beyinlerde.

Oysa Cumhuriyet kurmuş Ulusal Kurtuluş Savaşı içinden bir güneş gibi doğan Cumhuriyet Halk Partisi şimdi iktidara hazır olmayacak ta ne zaman olacak biri bana bunu anlatabilir mi?

Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde hala AK Parti’den ihale kovalayanlar oldukça, bu parti işlevini tamamlamıştır, kapatılmalıdır veya vakfa dönüştürülmelidir diyen 10 Aralıkcılarla yönetiliyorsa, sağ ve sol diye bir mefhum kalmamıştır diyen bir genel başkanla CHP iktidar alternatifi olabilir mi?

Halkı aydınlatması gereken aydınlarının örgütsüz olduğu bir toplumda yorulan-yıpranan, kendi içinde kaos yaşayan AKP’nin topal ördek gibi tekrar iktidar olmasının geleceğimiz olan çocuklarımıza-torunlarımıza hesabını asla veremeyeceğimiz bir sonuç yaşamımaz meydan vermemeliyiz!…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor